Karabağ’da Kurulmak İstenen İkinci Ermeni Devleti Yok Edildi KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
Karabağ’da Kurulmak İstenen İkinci Ermeni Devleti Yok Edildi
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
MHP Kars eski il başkanı Oktaş Aktaş’ın, “Karabağ’da Kurulmak İstenen İkinci Ermeni Devleti Yok Edildi” yazısı:
Önce 150 yılı aşkın bir süredir Rusya bölgeyi kontrol altında tutmak için bölgeye Ermenileri yerleştirme projesini uyguladı. Bunun için bölgede yaşayan Azerbaycan Türklerine karşı her türlü şiddeti uygulayıp; baskı, tehdit, şantaj uygulayarak ve Rusya’nın öncülüğünde Azerbaycan topraklarına Ermenileri yerleştirerek burada bir Ermenistan devleti kurmak için altyapı oluşturmayı amaçladılar. Daha sonra ise bu projeye destek vermeye başlayan İngiltere, Fransa ve Amerika olmak üzere Azerbaycan Türklerini sürekli baskı altında tutarak her türlü ahlak dışı uygulamalar yaptırmak suretiyle yerlerinden, yurtlarından, vatanlarından sürdü. Yerlerine ise bir Ermeni devleti kurulması için bölgeye Ermeniler yerleştirildi. Bu süreç sonunda o bölgede kurulan Ermeni devleti yetmedi şimdi yine Azerbaycan’ın başka bir toprağı olan Karabağ’ı 28 yıldır önce işgal ettirip bu işgali sürekli hale getirerek Karabağ da 2. bir Ermeni devleti kurmayı amaçladılar. 27 Eylül’de başlayan ve 44 günde büyük bir başarıyla sonuçlanan harekat, Azerbaycan ordusunun başarısıyla kurulmak istenen 2. Ermeni devleti kurma hayalleri tarihin çöplüğüne atılmış oldu. Düşledikleri bu hayaller ve emelleri de Azerbaycan ordusu tarafından boşa çıkarılmış oldu.
Ama şükürler olsun 28 yılın ardından 27 Eylülde başlayan harekat ile 44 gün için de Azerbaycan Ordusu Ermenistan’a 150 yılın en ağır yenilgisini yaşattı. Azerbaycan Ordusu 44 günde 1991 ile 1993 yılları arasında işgal edilen şehirleri bir bir kurtararak bölgede kurulmak istenen 2. bir ermeni devletinin önüne geçmiş oldu. 28 yıldır Ermeni İşgal altındaki Karabağ'da; Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Gubatlı ve stratejik acıdan çok önemli yerler kurtarıldı. Sadece Azerbaycan için değil; Türk dünyası için her bakımdan çok önemli bir kültür,sanat ve medeniyet merkezi konumunda olan ŞUŞA şehrinin işgalden kurtarılması çok önemlidir. Azerbaycan Ordusu tabiatın tüm zorluklarına rağmen kayalıklardan tırmanarak göğüs göğüse çarpışarak Ermenilerin ellerinden kimsenin alamayacağını zannettikleri Şuşa’dan sonra; sırada artık Hankendi, Hocavendi, Hocali, Ağdam, Kelbecer ve Laçin şehirleri kaldı. Bularda en kısa zamanda alınacaktır. Azerbaycan Ordusu‘nun coğrafi açıdan kurtarılması zorlu Şuşa’yı kurtarması Rusya’yı telaşlandırdı. Ruslar bölgede stratejik konumu zayıflayacağını gördüğü anda antlaşma için devreye girerek Ermenistan’ın teslimiyetini ve -istemeyerek de olsa- Azerbaycan’ın kazandığını açıklamak zoruna kaldı. Bu antlaşmaya göre Ermenistan; 15-25 Kasım da Kelbecer, 20 Kasım da Ağdam, 1 Aralık’ta Laçin’in Azerbaycan’a teslim edecek. Artık Karabağ’da özerk bir yapı yoktur. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü sağlanmıştır.
Hankenti, Hocalı, Hocavendi reyonları ise idari bakımdan Azerbaycan’ın yönetimi altında olacak. Vali ve tüm devlet kurumlarında çalışanları Azerbaycan devleti atayacak. Bu şehirlerde Azerbaycan bayrağı dalgalanacak. Bu üç şehirde 1992 öncesi yaşayan ermeni vatandaşları istemeleri halinde tekrar buralarda yaşayabilecek tabii Azerbaycan vatandaşlığını kabul etmeleri şartıyla. Rus barış gücü bu şehirlerdeki Ermenilere saldırı olup olmadığını ve Lacin ve Hankeni arasında ki yolu denetleyecekler. Öte yandan Nahcivan koridorunu da denetleyecekler. Bu arada Nahcivan’ın kara yolu ile Azerbaycan’a bağlanması çok büyük bir başarıdır. Bu, Turan’a açılan bir yoldur.
Azerbaycan ordusunun 44 günlük muhteşem harekatının haklı gururunu yaşarken Ermenilerin Karabağ’ı işgal etme sürecinden biraz bahsetmek isterim. 1988 yılında Sovyetler birliğinin dağılma süreci başlayınca Ermeniler Sovyet dumasına müracaat ederek Dağlık Karabağ’a özerk muhtariyet verilmesini istediler Sovyet duması bunu kabul etti. Dağlık Karabağ’da iç çatışmalar başladı ve giderek de tırmandı. 12 Ocak 1989’da Sovyetler Birliği Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’a bağlayan kanunda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, bölgenin kendisine bağlandığını açıkladı ve Azerbaycan, 1989 yılında Karabağ’ın özerk statüsünü kaldırdığını açıkladı. Buna karşılık Ermenistan 1 Aralık 1989’da Karabağ’ı ilhak ettiğini açıkladı. Dağlık Karabağ’da Türk ve Ermeniler arasında sokak çatışmaları giderek şiddetlenmeye başladı. Azerbaycan Türkleri 1991 yılında başlayan Karabağ ve Dağlık Karabağ bölgesinde Rus ordusunun 366 mekanize alayının desteklediği Ermeni askerleri tarafından sivillere karşı yapılan işkence ve soykırım ile yerlerinden yurtlarından çıkarılmaya başlanıldı.1993 yılında bölge işgal edilmiş oldu. Bu işgali Rus ordusuna bağlı 366. Mekanize Alayı destekledi.
16 Nisan 1993’den itibaren ateşkes ilan edildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı 822. Nolu karar, tarafların silahlarını bırakması; Ermenistan derhal Azerbaycan toprağı olan Karabağ’dan çıkması gerektiği yönündeydi. Bu karardan sonra 3 kez daha BM kararı çıkarıldı. Toplam 4 tane BM kararına rağmen Ermeniler Karabağ’dan çıkarılmadı. Bu kararlarda Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğu kararı vardır. Bütün bunlara rağmen BM 5 daimi üyesi olan ABD, RUSYA, İNGİLTERE, FRANSA VE ÇİN bu kararların uygulanması için Ermenistan’a herhangi bir yaptırımda bulunmadı. Bu beş ülkenin 3 tanesi olan ABD Rusya ve Fransa bölgede barışı sağlamak ve Karabağ’ın Azerbaycan’a verilmesi için BM tarafından kurulan MİNSK örgütünün eş başkanlarıdır. Bu üç ülke aynı zamanda BM’nin aldığı kararlarında imzası olan ülkelerdir. Ama 28 yıl boyunca Karabağ’ı Azerbaycan’a vermemek için her türlü oyalamayı yaparak tam 28 yıl sorunu çözmek yerine tam tersi Ermenistan’ı desteklediler ve çözüm yerine çözümsüzlük ürettiler. Hep Ermenistan’ı korudular.
Paşinyan başbakan olur olmaz Azerbaycan’a saldırgan bir politika izlemeye başladı. İlk Tovuz’a saldırdı. Daha sonra başka bölgelere de saldırdı. Amaç yeni topraklar alarak Karabağ’da ikinci bir Ermenistan devleti yaratmaktı. Bunun için 20 Mayıs 2020 yılında Karabağ’da seçim yaptırıp sözde başkenti Hankendi yerine Şuşa’da parlamento binası yaptırarak ve bizzat Şuşa’ya giderek Çıdır düzünde raks yararak Azerbaycan’a aklı sıra gözdağı vermeye çalıştı. 27 Eylül tarihinde başlayan o muhteşem harekat ile Azerbaycan ordusu Ermeni ordusunu darmadağın ederek 150 yılın en ağır yenilgilini yaşattı.
Ermeniler tarihin hiçbir döneminde bu coğrafyada olmamalarına rağmen Rusya’nın hem İran’ı hem de önce Osmanlıyı sonrada Türkiye’yi kontrol altında tutmak için Ermenileri maşa olarak kullanmak için bu bölgeye yerleştirdi. 1828 yılında yapılan Türkmençay antlaşmasıyla 90 İran ve 40 de Osmanlıdan Ermenileri bu bölgeye yerleştirdi.1828 yılından sonra Ruslar tarafından bölgede Ermeni nüfusu artırılmaya başladı. Ermeniler Sovyetler birliğinin Komünist yönetimi 1918 yılında Azerbaycan toprağı olan İrevan’da Ermenistan devletini kurdular. Ermenistan devleti kurulurken nüfusunun % 51 Türk % 49 Ermeniydi. Bunun da adını haklara özgürlük koydular. Ermeniler 1978 yılında Karabağ’a gelişlerinin 150 yılını kutladılar. Tarihin her döneminde dağınık yaşayan bir millettir. İkinci dünya savaşında sonra 1947 ile 1953 yılları arasında Ermenistan’da yaşayan yaklaşık 100 bin Azerbaycan Türküne karşı baskı, tehdit, şantaj ve hatta adam öldürmeye kadar varan olaylar ile Azerbaycan’a sürüldü. Yerlerine başta Fransa olmak üzere çeşitli ülkelerden Ermenileri getirerek bu bölgelere yerleştirdiler. Yine 1988 yılında Ermenistan’dan yaklaşık 210 bin Azerbaycan Türk’ü daha Azerbaycan’a sürüldü. Böylece Türk toprağı olan İrevan’da bir tane bile Türk kalmadı. Türk’süz bir Ermenistan yarattılar.
Sonuç olarak 150 yıldır işgal edilerek toprakları gasbedilen bir ülke ve millet olma konumuna sokulan bir millet olan Azerbaycan Türklüğü ve nihayet bunlardan ders alarak 28 yıl süre içerisinde dersine çok çalışarak önce ekonomisini canlandırdı. Petrol’ü ve doğal gazını Gürcistan ve Türkiye üzerinden batılı ülkelere ulaştırdı. Ekonomisini düzelti ve bu süre içerisinde mükemmel bir ordu yarattı. Eğitimli, disiplinli, çağımızın silah araç ve gereçlerin çok iyi kullanan Azerbaycan ordusu yaratıldı. Bunda emeği geçenlere bir Türk evladı olarak çok teşekkür ederim. Azerbaycan gerek demir yolu, gerek petrol ve doğal gaz boru hatlarını Gürcistan üzerinden Türkiye’ye bağladı. 1992 yılında Türkiye Kars doğu kapı demir yolunu kapattı. Böylece Ermenistan gittikçe yoksullaştı ve yalnızlaştı ve Azerbaycan da tüm geçiş yollarını Gürcistan üzerinden yapınca Ermenilerin tüm gelirleri kesildi. Eğer bu durum devam ederse Ermenistan 20 -25 yıl sonra tarihe karışmış olacak. Tazminat karşılığı zaten Azerbaycan’ın olan bugünkü topraklarını Azerbaycan’a vermek mecburiyetinde kalacaktır. Türkiye ve Azerbaycan birlikteliği Ermenistan’ı tarihini en ağır hezimetini yaşatmıştır.
Ahmet Cevat şiir’den işgal edilen ülkesi için haksızlıklara karşı şu duygu dolu sözleri yazmıştı:
"Soranlara anlatayım men bu yurdun nesiyem
Men ciğnenen bir ölkenin hak bağıran sesiyem"
Azerbaycan yıllarca haklığını bağıra bağıra anlatmasına rağmen duyan hiç olmadı ve duymamazlıktan geldiler. Ama bugün savaş meydanında duymaya başladılar. Çünkü askerinin gür sesini ve haklılığını haykıra haykıra dünya’ya ve Ermenileri eze eze duyurdu ve ispatladı. Bugün Azerbaycan hem askeri hem siyasi hem de ekonomik alanda bölgenin en güçlü ülkesi olmaya Türkiye ile birlikte adım adım ilerliyor. Türkiye ve Azerbaycan Gerek Kafkasya’da gerekse Asya’da en güçlü ülkeler olarak kabul edilmeye başlandı.
Azerbaycan 44 günlük bu muhteşem harekatta yüzde yüz başarıya ulaşamamış olabilir ama bundan sonra masaya oturduğu zaman psikolojik baskıdan kurtulmuş, özgüveni yüksek ve galip ülke olarak oturacak ve sözü istense de istenmese de dinlenecek.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlhan Aliyev’inde dediği gibi “itini kovduk” kaldı sahibi. Elbet yarın da sahibi kovulur. Karabağ toprağında ikinci bir Ermenistan kurulması tarihin derinliklerine gömülmüştür.
Yaşasın Azerbaycan Ordusu.
Yaşasın Karabağ
Karabağ Türk’ündür
Karabağ Azerbaycanındır.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
