KARS Haber Girişi : 05 Haziran 2020 22:44

Sovyet Yardımı Altınların İkinci Dilimi 1921 Nisanında Kars Garındaydı

Sovyet Yardımı Altınların İkinci Dilimi 1921 Nisanında Kars Garındaydı
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK Sovyet Yardımı Altınların İkinci Dilimi 1921 Nisanında Kars Garındaydı
Sovyet Yardımı Altınların İkinci Dilimi 1921 Nisanında Kars Garındaydı Sovyet Yardımı Altınların İkinci Dilimi 1921 Nisanında Kars Garındaydı

Sovyet Yardımı Altınların İkinci Dilimi 1921 Nisanında Kars Garındaydı

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Araştırmacı-Yazar Sezai Yazıcı, Türkiye-Rusya ilişkilerinin 100. Yıldönümü nedeniyle Rusya Federasyonu Türkiye Büyükelçiliğinin yayımladığı belgeler içerisinde 1920’li yıllarda Rusya’nın Türkiye’ye gönderdiği altınları Kars istasyonunda teslim alan Türk heyeti ve yardımı getiren Rus görevlilerin alt yazılı fotoğrafı üzerine açıklamalarda bulundu.

DHA Muhabiri Bedir Altunok’un “altınlar Kars’a ne zaman geldi” sorusunu yanıtlayan Yazıcı, “Sovyetlerin Türkiye’ye gönderdiği kültçe altınların ikinci dilimi Kars’a 1920’de değil 1921 yılı Nisan ayında gelmiştir, 4 milyon altın ruble Yusuf Kemal Tengirşek tarafından trenle getirilmiştir. Sovyet yardımı 500 kilo altının 100 kilosunun yolda eşkiyalar tarafından alındığını kalan 400 kilodan 200’ünün Ankara Hükümetine gönderildiğini kalan 200 kilosunun da Doğu Ordusu’nun ihtiyacı için ayrıldı.”  dedi.

Araştırmacı-Yazar Sezai Yazıcı, “Halil Paşa, Sivas Kongresi’nden sonra Mustafa Kemal’in isteği üzerine Rusların yardım olanaklarını araştırmak üzere Aras nehrini takiben Nahcivan’a gitmiş oradan Moskova’ya geçmiştir. Moskova’da Çiçerin ve yardımcısı Karahan’la görüşen Halil Paşa, Mustafa Kemal’in antiemperyalist bir mücadele başlattığını belirterek silah ve maddi yardım talebinde bulunmuştur. Ayrıca dostluk ve ittifak antlaşması yapmak üzere Anadolu’dan bir heyetin geleceğini de bildirmiştir.  Halil Paşa ve Fuat Sabit Bey, Bolşeviklere Anadolu harekatının niteliği hakkında kapsamlı bir rapor sunmuşlardır.” dedi.

Daha sonra yardımın niteliğini kararlaştırmak için Harbiye komiseri Kamanev’le görüştüklerini belirten Sezai Yazıcı, bu görüşmeler ardından yapılacak yardımla ilgili ilkesel bir uzlaşma sağlandığını ifade etti. 

Yazıcı, Moskova’ya gönderilmesi kararlaştırılan Bekir Sami ve Yusuf Kemal Tengirşek 25 Mayıs’ta Erzurum’da ulaştıklarını ve orada heyete İbrahim Tali Bey’in de katıldığını belirterek,

“Ancak heyetin Doğu’ya gitmesi olanaksızdır. Çünkü yollar Ermeniler tarafından kapatılmıştır. Kazım Karabekir Ankara’dan yolun açılması için Sarıkamış’ın işgalini önerir. Ancak bu hareketin Bolşevikler tarafından nasıl karşılanacağı kestirilemediği için Mustafa Kemal ve arkadaşları bu öneriyi olumlu karşılamaz. Kazım Karabekir bunun üzerine ‘hiç olmazsa Sarıkamış Soğanlı’yı alalım’ önerisini kabul eder. “ şeklinde konuştu.

Sovyetlerin, 10 Milyon altın Ruble ve iki tümeni donatacak kadar silah ve cephane vermeyi kabul ettiklerini belirten Yazıcı, Halil Paşa’nın anılarında yaptıkları pazarlık sonucu ilk aşamada 3 Milyon altın vermeyi taahhüt ettiklerini kayrdetti.

Yazıcı açıklamalarına şöyle devam etti:

“Halil Paşa 1 Temmuz 1920’de 500 kilo altın ve Çiçerin’in Mustafa Kemal’e yazdığı mektubu alarak Moskova’dan ayrıldı. İlk Sovyet Yardımıyla yola çıkan Paşa Rusya ile Kara sınır bağlantısı olmadığı için büyük güçlüklerle yolları kesen Taşnak Ermenileriyle mücadele ederek Nahcivan’a ulaştı. Ardından 27 Ağustos 1920’de Karaköse’ye geçtiğinde 500 kiloluk külçe altın 400 kiloya inmişti. Halil Paşa, altınları Tümen Komutanı Cavit Beye teslim etti.  Söz konusu altınlar 8 Eylül 1920’de Erzurum’a ulaştı. Kazım Karabekir Paşa altınları Askeri hastanenin kantarında tartarak teslim aldı. İki yüz kilo kadar olanı Doğu Ordusu’nun ihtiyacı için alıkoydu. Geri kalan kısmını sefaret başkatibi Opmal ile Ankara’ya gönderdi. “

Yazıcı, İkinci dilimde verilen altınların ise Kars üzerinden getirildiğini belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Moskova Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Bakü’ye geçen Yusuf Kemal Tengirşek 19 Nisan 1921’de Kurmay Yarbay Seyfi Bey’in Moskova’dan getirdiği altınları alıp Kars’a götürmek için Tiflis’e gider.  Ancak Tengirşek 21 Nisan’da gittiği Tiflis’te altınların halen gelmediğini görür. Bakü’de dost olduğu Bolşevik Partisi’nin Kafkasya Sekreteri Orjenikitze’yi devreye sokar. Orjinikitze’nin talimatıyla yolda alıkonulmak istenen altınlar Tiflis’e getirilir. Yanında Azerbaycan ve Gürcistan Hükümetlerinin tayin ettiği birer mihmandar olduğu halde Yusuf Kemal Bey trenle Gümrü’ye ulaşır. Hatıralarında Ermenistan sınırından geçerken eli tabancasında olduğunu belirtir. Ancak Gümrü’de trende bulunan Kafkasya Demiryolları Birliği’nin Genel Müdür yardımcısı Voskonyan daha önce Kars’a gönderilen iki lokomotif beş vagonun geri dönmediğini ileri sürerek trene geçiş izni verdirmez. Tengirşek, Gümrü’deki irtibat zabitinin 5 askeriyle tren etrafını sardırır. Ardından da Kazım Karabekir’le irtibat kurarak iki saat içerisinde geçiş izni verilmediği takdirde bir alay asker istemeye mecbur kalacağını belirterek gösterdiği kararlı tutumla 13 saatlik gecikme sonrası trenin Kars’a hareketini sağlar. Tengirşek, Eski imparatorluk bankasının mührü ile mühürlenmiş 4 milyon altın rublenin bulunduğu sandıkları 26 Nisan’da Kars’ta Fırka komutanlığına teslim eder. 29 Nisan’da Sarıkamış’a geçerek Karabekir Paşa’yla buluşur.”

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

SEZAİ YAZICI

Rusya’nın, üzerinde Kızılhaç işareti bulunan vagonlarla Türkiye’ye gönderdiği külçe altınları, Kars istasyonunda teslim alan Türk heyeti ve yardımı getiren Rus görevliler bir arada. 1920’lu yıllarda çekilen fotoğraf

Kars Antlaşması 1921 fotoğraf ve belgeleri

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Baki Karakol 06 Haziran 2020 16:06

    Çok güzel, ayrıntılı, yerinde bir araştırma ve anlatı... Sezai Yazıcı ustamı kutluyorum... Böyle bir çalışmayı haber yapıp kamuoyuna sunduğu için KHA'yı da kutluyorum... Tarhimizi, geçmişimizi bilmek gerek; bilmezsek, adım atamaz, geleceği göremeyiz,