Bir Empati Hikayesi

Bir Empati Hikayesi

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Kars Dolunay Derneği Başkan yardımcısı, Engelliler Birim Başkanı, Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Faruk Ocak’ın, “Bir Empati Hikayesi” yazısı:

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde bir adamın kız çocuğu varmış. Kızına talip çıkmış. Bu anne baba pek bir evhamlıymış. ‘Ya bu kız bu adamla evlenirse, bunların ilerde çocukları olursa, ya o çocuk bu kuyuya düşerse. Vay kuzumun kuzusu, deyip’ başlamışlar ağlamaya.

Bu duygular psikolojide “kaygı bozukluğu” olarak ifade ediliyor.

Bu süreçte dezavantajlı grupların ailelerinin yaşadığı duygu aynen bu.

Zaten bu dezavantajlı durum nedeniye hayatları çok zor.

Şimdi de buna “endişe” duygusu eklendi.

Bunun en başında “benim başıma bir şey gelirse çocuğuma kim bakar” geliyor.

Diğeri de, “Acaba bu virüs dezavantajlı bireyler üzerinde daha mı etkili” düşüncesi.

Ben ve benim gibi düşünen ebeveynlerin, “Ben olmasam bu çocuğa kim bakar” duygusunu yaşıyor.

Bunun için bir eylem planı oluşturulmalı.

Bu eylem planını aileler değil belki de sağlık bakanlığına bağlı kurumlar belirlemeli.

Nasıl ki doğumdan sonra aşı ve diğer kontroller için aileler aranınıyorsa, bu tür dezavantajlı çocukların ailelerine de gerekli destek verilmeli.

Sık sık aranmalı ortak programlar yapılmalı.

B planı olmalı ailelerin.

Yani bir anne, “Ben hasta olursam çocuğuma şu kurum bakacak” diye bilmeli ve ona göre içi rahat olmalı.

Bunu yapmak zor mu?

Elbette hayır.

Sadece iyi bir organizason gerekli.

Hazır sağlıkta salgın ve benzeri konularda organizasyon şeması hazırlanmışken buna dezavantajlı bireyler ve aileleri de eklenmeli.

Türkiye bunu başarırsa tüm dünyaya örnek olur.

Bununla ilgili dernekler de gerekirse görevlendirilmeli.

Tüm kesimler taşın altına elini koymalı.

Unutmamak gerekir ki o dezavantajlı bireyler de toplumumuzun bir parçası.

Ayrıca düna şu an dezavantajlı bireylerin ve ailelerin her zaman yaşadıklarını yaşıyor.

Kimse birbirine yaklaşmıyor, sarılmıyor.

Herkes evine kapammış durumda.

Misafirliğe gitmek yok misafir kabul etmek yok.

Yani milyarlarca insan dezavantajlı birey haline dönüştü bir anda.

Sağlığımızın kıymetini bilelim.

Umarım bu virüs belasını atlattığımızda çevremize daha mutlu ve güleryüzlü bakarız.

Empati duygumuz gelişir.

Sonuçta bu dünyada birlikte yaşıyoruz.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

  • 1 / 1 Bir Empati Hikayesi 0

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.