Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ülkü Ocakları Eğitim Faaliyetlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şehrazat Erdağı, 26 Şubat 1992 tarihinde Yaşanan Hocalı Katliamı ile ilgili bir takım açıklamalarda bulundu.
Erdağı: 613 canımız Hocalı’da kaldı
KAFKAS HABER AJANSI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ülkü Ocakları Eğitim Faaliyetlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şehrazat Erdağı, 26 Şubat 1992 tarihinde Yaşanan Hocalı Katliamı ile ilgili bir takım açıklamalarda bulundu.
Erdağı açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinin Hocalı kasabasında bundan tam 26 yıl önce yaşanan katliam tam 3 gün sürdü. Ermeniler tarafından yapılan bu katliamda yürekleri en çok sızlatan detay ise öldürülenlerin silahsız, savunmasız siviller ve birçoğunun da çocuklar olmasıydı. Hocalı da bir insanlık dramı yaşandı, toplamda 613 sivil Azerbaycan vatandaşı hakka yürüdü. Bu katliam üzerinden yıllar geçmesine rağmen, acısı dünya Türklüğü coğrafyasında etkisini hiç kaybetmedi. Yaşamını yitiren Azerbaycanlılar Türk olmanın bedelini kanlarıyla canlarıyla ödediler.
444 Erkek, 106 Kadın, 63 Çocuk; savaş ile ilgileri olmadığı halde silahsız ve savunmasız bir durumdayken ermeni çeteleri tarafından acımasızca katledildi. Katliamı gerçekleştiren ermeni çetelere ise batılı emperyalist devletler finans sağladı. Tüm dünya buna üç maymunu oynayarak kayıtsız kalırken necip Türk Milleti ne acısını, ne yasını unuttu.
Ermeni yazar Daud Kheyriyan bir eserinde, toplu şekilde katledilmiş Türklerin yanına geldiğini, orada küçük bir kız çocuğunun lütfen beni kurtarın bana yardım edin dediğini ve daha sonra ermeni çetelerindeki milislerin bu küçük kız çocuğunu da toplu ölülerin yanına fırlatıp o kalabalığı taradığını ve o küçük kız çocuğunun sesinin kulaklarından halen daha gitmediğini belirtmişti. Hal böyle iken, yaşananlar kaynaklar ile sabitken, yalnızca Türk değil diğer milletlerden akademisyenler ve bilim adamlarının bu yönde beyanları, çalışmaları ve belgeleri varken, katliamın yapıldığı ayan beyan ortadayken artık dünya bunu soykırım olarak kabul etmelidir. Tüm dünya devletleri kendi parlementolarında bunu tanımalı/kabul etmeli ve bu zulmü görmezden gelmemelidir.
Kafkas asıllı bir Azerbaycan Türk’ü olarak; Hocalı da şehadete eren 613 Azerbaycan Türk’ü soydaşlarımıza Cenab-ı Hakk’tan rahmet, geride kalan yakınlarına başsağlığı, Büyük Türk Milleti’ne ise metanet diliyorum. Nitekim mazlumun zalimden öç aldığı gün, zalimin zulmünden daha çetin olacaktır. Mazlumun feryadı kulakları tırmalar, mazlumun sedası gök kubbeyi zalimin başına yıkar. Zalimin zulmü olabilir lakin katledilen 613 mazlumun ise güvendiği ve sırtını yasladığı bir Rabbi vardır. Mahkeme-i Kübra’da hiçbir zulüm hesapsız kalmayacaktır.
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) – KAFKAS HABER AJANSI