KARS Düzenleme Tarihi : 08 Ekim 2020 21:18 Haber Girişi : 08 Ekim 2020 21:18

Gönül Gözünüzü Kapatmayın

Gönül Gözünüzü Kapatmayın
Gönül Gözünüzü Kapatmayın KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Gönül Gözünüzü Kapatmayın

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Kars Dolunay Derneği Başkan Yardımcısı Faruk Ocak’ın, “Gönül Gözünüzü Kapatmayın” yazısı:

 Bir ırmak misali taşacağımız sırada, önümüze bent olan engelleri neden

silip süpürmüyoruz?

   Ben, şahsen ayağıma takılan bir taşın yahut kazılan bir kuyunun engel

olduğunu düşünmüyorum.

Asıl önümüze engellileri hiçbir işe yaramaz hale getirmeye çalışan

insanların, önümüzden çekilmeyen duvarlar olduğunu, okurlarıma anlatmak

istiyorum.

Neden bu kanaate vardığıma gelince de sizlerle paylaşmakta hiçbir sakınca

görmüyorum.

   İnsanların şu iki şeyi ayırt etmek işlerine gelmiyor.

Çalışan azmi ile bir yere gelmek için çabalayan engellilere, bir un çuvalı

misali oldukları yerde kalan engellilere aynı gözle bakmak, onların daha

kolayına geliyor.

Hayır kardeşim! Ben, şahsen bu bakış açısı ile bizleri hiçe saymalarını

kabul etmiyorum.

Ben, emek verip bir yerlere gelmek için uğraşlar vereceğim, diğer engellilere

bırakıldığı yerde her şey beleşten gelsin düşüncesi ile insanlara ağam

sensin paşam sensin, diye dalkavukluklar yaparak hayatını sürdürme

yolunda yürümeye devam edecek. Bu benim gözümde kabullenilecek bir şey

değildir ve olmayacaktır.

Eğer ben bunu kabullenir, sen haklısın kardeşim diyerek karşımdaki

insanların gereksiz tavırlarını onaylarsam vermekte olduğum emeği, bir

çırpıda silip süpürmüş olurum.

Bu da demek oluyor ki düşüncelerimin, o şahısların düşüncelerinden hiçbir

farkı kalmayacaktır.

   Ben insanlardan şunu istiyorum: Biz emek veren engellileri, diğer vasat

engellilerden ayırarak hayata bir şeyler katmak için çabaladığımızı, göz

ardı etmeyin; önümüze bent olmak yerine yanımızda olup engellilerin

nerelerde neler başarabileceğini herkese göstermemiz için yardımcı

olun.

Bir arkadaşımla her zaman bu konuda muhabbetler yapıyoruz, insanların

engellilere karşı nasıl ne şekilde baktıklarını konuşuyoruz ve hakkımızda

hiç de olumlu düşüncelere sahip olduklarını düşünmüyoruz.

Bizimde görüşlerimizde yanılmadığımızı, konuşmalarımızda

yaşadıklarımızı birbirimizle paylaşarak anlıyoruz.

Bir örneklendirme yaparak sizlere yanılmadığımızı anlatmak istiyorum.

Geliyor bir şahıs, bir engelli   kardeşimize şu soruyu yöneltiyor.

Sen, rüya görüyor musun?

Düşünmüyor ki biz hayatı nasıl yaşıyorsak bu adamda aynı şekilde yaşıyor.

Tek farkı gözlerinin görmemesi veya hayatı onun gibi algılayamaması.

Sonrada soru yöneltilen engelli kardeşimiz karşısındaki şahısa ters bir

cevap verdiği zaman muhatabı tarafından etrafındakilere insanlıktan

bihaber görgüsüz bir kimse olarak tanımlanıyor.

Burada hemen suçlu konumuna düşürülüyor, aklına getirmesi lazım gelen

gerçekle yüzleşmek istemiyor.

Bu gerçeği de diğer yazılarımda sizlere defalarca anlattım ama bir daha

bahsetmekten kaçınmayı düşünmüyorum.

   İnsanlar, gönül gözlerini bir türlü açık tutmak istemiyorlar etrafına

her daim beden gözleri ile bakmayı tercih ediyorlar.

Fakat düşünmüyorlar ki beden gözlerinin görmekte olduğu sahte

güzellikler hayatımızda hiçbir anlam ifade etmiyor.

Ben ,her zaman karşımdaki insanlara arkadaşlarıma şunu söylüyorum:  Sakatlık benim için bir engel olmamıştır, aksine önüme aydınlatması için

sönmemecesine yakılan bir ışıktır.

Genellikle şu cevabı almışımdır: Karşımdaki insanlardan bu şekilde

düşünebiliyorsan ne mutlu sana. Bu cevapta beni mutlu ediyor.

Azmi ile emeği ile bir yerlere gelmek için uğraşlar veren, hayatlarında

bir çok şeyden feragat eden körleri, adam yerine koymayan insanlara bu

yazımla sesleniyorum.

Düşünün ki hayat iki tane beden gözünden ibaret değildir.

Hayatın beden gözlerinden ibaret olduğu fikri ile hareket etmeye devam

ederseniz kapılmış olduğunuz cehalet selinde boğulmaktan kurtuluşunuz

olmayacaktır.

Birde etrafınıza bakarken kendi gözlerinizi açık tutarak bakın ki o

adam yerine koymadığınız körlerin, insanlık için nasıl çabaladığını göz

ardı etmeyin.

   Kasaya konulan meyveler içerisindeki birkaç çürük meyve yüzünden bütün

meyvelerin çürük olduğu fikrini beyninizden silip süpürün.

Ben, her zaman içimizdeki çürük meyveleri temizleme taraftarı oldum ve

içimizde o şahısların yer almasının yanlışlığı inancı ile hareket

etmişimdir.

Çünkü bu çürük meyveler bizimde çürümemizde en önemli sebep olmuştur.

İnsanların üzerimizdeki manasız bakışları ile bu yüzden vedalaşmamız

kolay olmayacaktır.

İnsanlar, şu yeteneklerini geliştirsinler ve meyve seçimi yaparken

birkaç çürük meyve yüzünden kasadaki bütün meyveleri zan altında

bırakmamaları gerektiğini öğrensinler.

Vermiş olduğum bu meyve örneğinden anlaşılmalıdır ki körlere karşı bakış

açılarını değiştirmeleri gerekmektedir.

Taşmamamız için önümüze bent olan engellerin yok edilmesinde

başarılarımızı görmezden gelenlere de önemli bir görev düşmektedir.

   İnsanların akıllarından çıkarmamaları gereken en önemli şeylerden bir

tanesi de bu hayatta körlerinde istedikleri anda başarıdan başarıya

koşarak hedeflerine ulaşabilecekleridir.

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.