KARS Haber Girişi : 31 Ocak 2021 20:05

I. Dünya Harbinde Ruslara Karşı Savaşan Taşkesenli Âlimler

I. Dünya Harbinde Ruslara Karşı Savaşan Taşkesenli Âlimler
I. Dünya Harbinde Ruslara Karşı Savaşan Taşkesenli Âlimler KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

I. Dünya Harbinde Ruslara Karşı Savaşan Taşkesenli Âlimler

KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Dr. Öğr. Üyesi Muhammed TAŞKESENLİGİL

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü

[email protected]

1914-1918 yılları arasında meydana gelen ve dört yıl boyunca devam eden 1. Dünya Savaşı, hem Osmanlı Tarihi hem de dünya tarihi açısından en önemli savaşlardan birisidir. Bu savaş, çok geniş bir alana yayılmış ve bu savaşta pek çok kayıp verilmiştir. Osmanlı Devleti, 11 Kasım 1914’te İttifak Devletleriyle birlikte bu savaşa katılmıştır. Savaşa katılan Osmanlı Devleti birçok cephede savaşmak zorunda kalmıştır. Osmanlı Devleti’nin savaştığı bu cephelerden birisi de Kafkas Cephesidir. Bu cephede bazı âlimler; vatanın birliği, bütünlüğü, kurtuluşu ve bağımsızlığı için ordumuzun yanında yer almış, bizzat talebeleriyle birlikte Moskof mezalimine karşı cansiperane bir şekilde savaşmıştır. Söz konusu bu âlimler, Erzurum’un köklü ve soylu ailelerinden birisi olan Taşkesenli ailesine mensup âlimlerden Şeyh İbrahim Efendi ve Şeyh Ziyaettin Efendidir. 

Şeyh İbrahim Efendi, 1855 yılında Bingöl’ün Karlıova İlçesine bağlı Hacılar Köyünde dünyaya gelmiş ve daha küçük yaşlarda iken ilme karşı büyük bir ilgi ve alaka göstermiş, çeşitli medreselerde tahsil görmüştür. Asıl tahsilini Amcası oğlu Şeyh Ahmet Efendi’nin yanında alan Şeyh İbrahim Efendi aynı zamanda bu zata intisap etmiştir. Şeyh İbrahim Efendi, irşat vazifesini yürütürken 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Harbine Kafkas Cephesi’nde talebeleriyle birlikte katılmış, uzun süren savaş sonunda yorgun ve bitkin düşen askerlere vaaz ve nasihat ederek morallerini yüksek tutmuştur.  Sarıkamış yakınlarında savaşırken bir şarapnel parçası ile ayağından yaralanarak gazi olmuştur. Hem yaralanması hem de aynı cephede talebeleriyle savaşan amcazadesi Şeyh Ziyaeddin Efendi’nin hastalanması nedeniyle beraberinde Erzurum’a dönmüştür. Bu harpte aldığı yaradan dolayı topal kalan Şeyh İbrahim Efendi, halk arasında “Topal Şeyh”  olarak da anılmıştır. Birinci Dünya Harbi, Erzurum’un işgali, Ermeni zulmü ve Cumhuriyetin ilk yıllarında meşakkatli bir hayat sürmesine rağmen, talebe yetiştirmekten ve irşat vazifesini yerine getirmekten asla vazgeçmemiştir.

Osmanlı-Rus Harbi sonucunda Ruslar, Erzurum’dan çekilirken Şeyh İbrahim Efendi’nin on yedi yaşındaki oğlu Zülküf’ü de esir olarak yanlarında götürmüşlerdir. Şeyh Efendi ve hanımı bu duruma çok üzülmüşler ve günlerce üzüntüden adeta perişan olmuşlardır. İki sene boyunca evlatlarından haber alamamışlardır. O dönemde Moskof mezalimleri, toplama kamplarında hasta ve bitkin düşen esirleri kampın dışına atıp kaderleriyle baş başa bırakmışlardır. Bu esirlerden birisi de Şeyh Efendi’nin oğlu Zülküftür.  İki sene sonra hasta ve bitkin bir şekilde Erzurum Sultanmelik Mahallesindeki Üç Kümbetler Mevkiine gelen Zülküf, bir çeşmenin başında babası Şeyh Efendi’nin kolları arasında vefat etmiştir. Hayatı çilelerle geçtiği için halk arasında “Çileli Şeyh” olarak da anılan Şeyh İbrahim Efendi, 71 yıllık hayatı boyunca İslam’a hizmet etmekten geri durmamış ve pek çok talebe yetiştirmiştir. 3 Kasım 1926 yılında 71 yaşında iken Manisa Demircide rahmanı rahime kavuşmuştur. 1954 yılında Şeyh’in mübarek naaşı, hayattaki tek oğlu Abdulkuddus Efendi tarafından Erzurum Taşkesen Köyüne nakledilmiştir. Oğlu ve kalabalık bir cemaat tarafından Şeyhin kabri açılmış ve tam 27 yıl boyunca toprak altında kalan Şeyhin cesedinde en ufak bir çürüme ve bozulma olmadığı görülmüştür. Bu durum, halk arasında büyük bir şaşkınlık yaratmış ve Şeyh Efendi’nin Allah’ın sevgili bir kulu olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

Birinci Dünya Savaşında, Kafkas Cephesinde vatanın kurtuluşu için talebeleriyle birlikte savaşan diğer bir âlim ise Genç Mürşit Taşkesenli Şeyh Ziyaettin Efendi'dir. Şeyh Ziyaettin Efendi, 1878 yılında Bingöl’ün Karlıova ilçesi Hacılar köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Şeyh Ahmet Efendi’nin Erzurum’a yerleşmesiyle tahsil hayatı başlayan Ziyaettin Efendi, Genç yaşına rağmen gerek Erzurum’da gerek civar illerde maddi ve manevi ilimlerde büyük bir üne kavuşmuştur. Arapça, Farsçayı çok iyi bilen genç müderris, aynı zamanda gazelleri, şiirleri ve şerhleriyle Bediüzzaman’ın bile dikkatini çekmiş ve Üstad Bediüzzaman, kendisiyle manevi kardeş olmak istemiştir. Üstadın bu isteği genç Mürşit tarafından kabul edilmiş ve böylece birbirlerini hiç görmedikleri halde manevi kardeş olarak uzun yıllar mektuplaşmışlardır.

Şeyh Ziyaetin Efendi de amca zadesi Şey İbrahim Efendi gibi 1914 yılında uzun yıllar boyunca devam eden Cihan Harbine Kafkas Cephesinde talebeleriyle beraber savaşmış, ancak o esnada hastalanmış ve amcazadesiyle beraber Erzurum’a dönmüştür. Erzurum’a döndükten kısa bir zaman sonra da 19 Aralık 1914 yılında 36 yaşında iken rahmanı rahime kavuşmuştur. Bu genç yaşına pek çok şey sığdıran Genç Mürşitle ilgili bir anısını Taşkesen Köyü’nün ileri gelenlerinden bir zat şöyle anlatmıştır: Cihan Harbinde Kafkas Cephesinde askerlik vazifemi yaparken, Şeyh Ziyaettin Efendi talebeleriyle birlikte cepheye gelmişti. Şeyh efendi ve talebelerini gören asker moral bulur ve manevi açıdan güçlenirdi. Şeyh Efendi, oldukça heybetli, tam bir gönül adamı ve çok mütevazı bir zattı. Sohbetleri çok etkileyiciydi. O, konuşurken asker can kulağıyla dinler, şehadetin yüceliğini daha iyi anlardı. Cephede böyle bir zatın sözleri namlunun ucundaki mermiden, toptan tüfekten daha tesirliydi.

Yine bir gün Şeyh Efendi Cephede sohbet ederken kendisini fark eden bir yüzbaşı, mükemmel hitabetine ve Arapçayı kullanmadaki maharetine hayran kalmış ve “Bu zat nerelidir?  Diye sormuştur. Orada hazır bulunan bir şahıs: “Bu gördüğün zat, Erzurum Taşkesen Köyü medresesinde yetişmiş Taşkesenli ailesine mensup bir zattır.” Diye cevap vermiştir. Yüzbaşı kendisinden çok etkilenmiş ve “Allah nazardan saklasın, işte bu manevi mimarların, bu gönül adamlarının varlığı ve duaları sayesinde vatan kurtuluşa erecektir.” Demiştir.

Kaynak: Taşkesenligil Fuat, (2002) Silsile-i Aliye’nin Taşkesenli Halkası, Erzurum: Bakanlar Matbaacılık.

https://islamansiklopedisi. org.tr/muellif/ibrahim-taskesenligil

http://www.evliyalar.net/taskesenli-seyh-ibrahim-efendi-k-s/

https://islamansiklopedisi. org.tr/taskesenli

(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) / KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Emrah Nalkıran 13 Şubat 2021 22:25

    RABBİM o zatların evliyaların şefahatlerine bşz bizlere nasip etsin inşallah makamları cennet olsun