16 AĞUSTOS'TA İBADETE AÇILMASI PLANLANIYOR

Anadolu’daki ilk Türk camisinde restore çalışmaları devam ediyor
KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'nde bulunan Anadolu'daki ilk Türk camisi Ebul Menuçehr Camisindeki, restorasyon çalışmaları devam ediyor. Camideki restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra ibadete açılacak. 
Minaresinde Kufi yazı türüyle ‘Bismillah’ yazan, Anadolu’daki ilk Türk camisi olan Ebu’l Manuçehr Cami, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Ani kentini fethetmesinden sonra 'Ani Beyi' olarak atadığı Menuçehr tarafından 1072'de dikdörtgen planlı ve 2 katlı olarak yaptırılan caminin Ani’nin fethinin 957'inci yıldönümü olan 16 Ağustos 2021’e kadar tamamlanarak ibadete açılması planlanıyor. 
Kent merkezine 45 kilometre uzaklıkta olan Ani Ören Yeri'ne giderek caminin restorasyonu ve yapılan kazı çalışmalarını inceleyen Vali Türker Öksüz çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Vali Öksüz, Ebu'l Menuçerh Camii restorasyon çalışmalarının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, SERKA ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yapıldığını söyledi.
Vali Öksüz, Menuçehr Camisinin restore çalışmasının geçtiğimiz yıl başladığını anımsatarak, “İnşallah, 16 Ağustos yani Ani’nin fethinin yıldönümünde restorasyon çalışmalarımızı tamamlayıp cami olarak hizmete açmayı planlıyoruz.” dedi.
ANİ ÖREN YERİ’NDE KAZI ÇALIŞMALARI
Anadolu’nun ilk Türk camisi Ebu'l Menuçehr Caminin ve Büyük Hamam, Selçuklu Çarşısı ve Knutları ile Selçuklu Mezarlığı'nda devam etmekte olan kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Vali Öksüz, yetkililerden bilgi aldı. 
35 kişilik bir ekiple 1 Haziran’da Ani Ören Yeri’nde başlayan kazıların 30 Eylül’e kadar süreceğini ifade eden Vali Öksüz şunları söyledi: 
“Ani’de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan bizim çok değerli bir kültür varlığımız burası. Buradaki restorasyon çalışmalarını hep beraber inceledik, bildiğiniz gibi biraz önce de gördünüz Selçuklu Camisi, Menuçehr Camisi, Selçuklu Çarşısı ve Selçuklular döneminde konut olarak kullanılan yerlerdeki restorasyon çalışmaları sürüyor. Burada bir kaza ekibimiz var, kazı ekibimiz bu çalışmaları yürütüyor. Restorasyon çalışmalarını diğer destekler ile birlikte yürütüyoruz. 1 Haziran'da kazı çalışmalarımız başladı, 30 Eylül'e kadar bu kazı çalışmalarımız devam edecek. 35 kişilik bir ekip burada. Bu önemli kültür varlığını gün yüzüne çıkarmak, bütün insanların hizmetine sunmak için çaba gösteriyor, gayret ediyoruz. İnşallah burayı restore edilmiş haliyle kısa sürede bütün insanlığın hizmetine sunarız diye düşünüyorum, bu çalışmalar tabii zaman isteyen, emek isteyen gayret isteyen çalışmalar onun için tabii ki belli bir hızla yürüyor, biz de bu çalışmalara elimizden geldiğince destek oluyoruz umarım kısa süre içerisinde bu restorasyon çalışmalarını tamamlarız.”
EBUL MENUÇEHR CAMİ HAKKINDA
Caminin kesin inşa tarihini bildiren batı cephesindeki kitabesi günümüzde mevcut değildir. Eski fotoğraflarından ulaşılan kitabesine göre cami; 1064 yılındaki fethin ardından, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde Ani Şeddâdî Emîri Ebu’l Menûçehr tarafından yaptırılmıştır. Sultan Melikşah’ın 1072-1092 yılları arasındaki hâkimiyeti göz önüne alındığında, külliye birimlerinin de bu tarihler arasında inşa edildiği ortaya çıkar.
Caminin geçmişte geçirdiği onarımlar pek bilinmez. Nikolai Y. Marr tarafından gerçekleştirilen 1892 yılındaki ilk kazı çalışmalarına kadar son derece sağlam olan cami, bu tarihten sonra peyderpey yıkılmış ve özellikle de mihrap ve kitabe gibi belge niteliğindeki unsurları kaybolmuştur. Ayrıca cami, Marr’ın 1907 yılında sahın aralarını duvarlarla kapatması ile kazı sezonu boyunca depo olarak kullanılmıştır.
Marr’ın camiyi depo olarak kullanmasına kadar Ani köylüleri tarafından kullanılan cami, bu tarihten sonra özellikle içinde saklanan heykel ve haçkarlardan dolayı “kutsiyeti bozulduğu” gerekçesiyle köylüler tarafından terk edilmiş, sadece Bayram namazları için kullanılmıştır.
1957 yılında inşa edilen yeni köy camisi ile birlikte de tamamen terk edilmiştir. 1917 yılından sonra özellikle de tehcire uğrayan Ermenilerin Anadolu’yu terk ederken cami içerisindeki taşınabilir eserleri kaçırdıkları ve bir kısmını da Arpaçay’a attıkları bilinir.
Cami, 2008-2010 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kısmi bir restorasyona (konservasyon) tabi tutulmuştur. Bu kapsamda; iç mekânda yüzey ve tuz temizliği yapılmış, özgün olmayan yer döşemesi kaldırılarak taş döşeme olarak yenilenmiş, üst örtüsü temizlenerek özgün toprak damına ulaşılmış ve koruyucu çatıyla kapatılmış ve minaresindeki basamaklar tamamlanarak üzerine koruyucu çatı örtülmüştür. 2020 yılında Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında imzalanan bir protokolle yeni bir restorasyon kapsamına alınmıştır. İki etap halinde uygulanacak olan bu protokole göre; ilk öncelikle caminin pencere ve kapılarının kapatılarak ibadete açılması ve ikinci etap çalışmalarında ise kapsamlı bir restorasyona tabi tutulması planlanmaktadır.  (KAYNAK: Anadolu’da İlk Selçuklu Mimarisi: Ani)
(BA-BA-S) GAZİ KARS (KHA) - KAFKAS HABER AJANSI / BEDİR ALTUNOK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.